25 Mayıs 2008 Pazar

YORUM 22-GÜRKAN ERBİL

Merhaba Serap Hanım,
Ve Sustu Şehir'i okudum. Gerçekçen çok hoş. Edebiyat ve mesleki hayatınızda başarılarınızın devamını diliyorum...

28 Mart 2008 Cuma

YORUM 21 - HAKAN ŞEN

Merhaba Serap Hanım.
Kitabınızı okudum. Yalın ve açık, ayrıca keyifli.. Tebrikler ama keşke biraz daha uzun soluklu oluşturmuş olsaydınız. Ayrıca size sormak istediğim bir şey var. Sanırım ilk kitabınız ve geçmişinizi kullanmışsınız. Acaba Toprak'ın uğrunda hayatı pahasına bu kadar saplandığı şeyi keşke daha açık anlatsaydınız . Ne tür bir ideoloji ya da neyin kabüllenmemezliği, dedim ya keşke 3 saaatlik bir kitap olmasaydı ama okurken kısa bir film izlemiş gibi oldum. Bu arada Karadeniz bir başka güzel, hele Ordu görülmeye değer. Umarım daha çok kitabınızı okuma fırsatı buluruz. TOPRAK'A ÜZÜLDÜM. Bana zebani tarlasında kalmış yabani bir meleği anımsattı.
Saygılarımla .
İyi çalışmalar.
HAKAN.

14 Şubat 2008 Perşembe

YORUM 20 - CANER ELÇİN


Merhaba;

İlk önce kendimi tanıtayım.Ben 20.10.1970 Eskişehir doğumlu bir okurunuzum.Adım Caner Elçin.Bursa'da ikamet etmekteyim.Bursa Altıparmakta Çocuk hastalıkları üzerine bir muayenehanem var.Çocuk hastalıkları uzmanıyım.

Bundan 1 ay önce istanbul Cevahir alışveriş Merkezindeki DNR'da dolaşırken ''Ve Sustu Şehir'' isimli kitabınız gözüme ilişti.İlk etapta kapağını beğendim ancak yazar olarak sizi hiç tanımadığımdan kitabı alıp almamak konusunda kararsız kaldım.Sonra sanki biri beni dürttü ve kitabınızı satın aldım.O akşam Bursaya döndüğümde kitabınızı okumaya başladım.Kitabı alırken düştüğüm kararsızlık duygusu,sayfaları çevirdekçe sabırsızlığa dönüştü.Uzun zamandır beni bu kadar sürükleyen başka bir eser okumamıştım.Ve kitabınızı 2 günde bitirdim.

Genç bir yazarın duygularını bu kadar açık,anlaşılır bir o kadarda okurun içine işleyen bir dille anlatması beni çok etkiledi.O yüzden size bu tebrik mailini yazmak istedim.Kusura bakmayın biraz uzun oldu ama bende ne kadar etkilendiğimi bu şekilde anlatabildim.Eh kelimeleri kullanmakta sizin kadar usta değilim.

Başarılarınızın devamını dilerim..

Saygılar...

Caner Elçin

29 Ocak 2008 Salı

YORUM 19 - TUBA YALÇIN

Sevgili Serap,

Ancak kitabını okuduktan sonra anladım içinde ne kadar çok hüzün biriktirdiğini. Hüzünlerini şen kahkahalarının ardına özenle saklamışsın. Bunca sene hiç farkettirmeden ne kadar da ustalıkla gizlemişsin bizlerden. Bundan sonra hayatında acı, keder, hüzün olmamasını diliyorum. Hem yoğun çalışıp hem de kitap yazabilmek ve yayınlatabilmek bence büyük bir başarı. Başarıların daim olsun arkadaşım.

Serap’cığım, kitap hakkında yorum yapmak gerçekten zor. Sonuçta ben bir edebiyat otoritesi değilim. Ancak, kendi gözümden samimi görüşlerimi aktarabilirim sana. Öncelikle, kişisel olarak şiirsel yazın dilini pek sevmiyorum. Bu nedenle olsa gerek kitabının ilk bölümünü zor okudum, bunda sanırım ilk bölümdeki yoğun hüzünün de etkisi var. Çünkü okuduğun gerçekler benim için bir şoktu. Senin hakkında bilmediğim acı bir gerçekle ansızın karşı karşıya kalmak kolay değil. Şaşırdım ve yaşadıklarına üzüldüm. Kitabın ikinci bölümünü ise çok daha kolay okudum. Kitapta en fazla tekrar eden 2 kelime "acı" ve "hayat" tı. Acı kelimesinin tekrarı benzer farklı kelimeler kullanarak kırılabilir miydi bilemiyorum. Hayat kelimesi de genelde "hayat... di aslında" tarzı cümlelerin içerisinde geçiyor, bu kadar farklı ve çok hayat tanımlaması biraz kafamı karıştırdı. Hayat Cemre için en çok bunlardan hangisi diye düşünmeden edemedim. Belki de ben toparlayamadım bilemiyorum.

Kitabı okurken en çok zorlandığım nokta da kitapta birden çok anlatıcının olması ve anlatımın başında anlatıcı hakkında ufak tefek ipuçlarının bazen bulunmayışı nedeniyle anlatıcının yazının sonunda zannetiğim kişinin dışında başka biri çıkmasının verdiği ufak şaşkınlıklar yaşamam.

Sevgiler
Tuba

11 Ocak 2008 Cuma

YORUM 18 - DENİZ GÜRBÜZ

Kitabını uçakta okudum. Orada bile ağladım.
İlk bölüm süper. Aile bireylerinin betimlenmesi, duyguların anlatımı çok iyi. Tebrik ederim seni. İkinci bölümde teknik bir kusur var, o da gerçek hayatta o şekilde bir sevgili bulunamayacağından kaynaklanıyor. Günlüğün sonda olmasını gerçekten müthiş buldum.
Deniz GÜRBÜZ